“Başlangıcını sen seçmemiş olabilirsin, ama devamı sana ait olabilir.”
Hayatın ilk sayfaları çoğu zaman bizim yazdığımız satırlar değildir.
Doğduğumuz şehir, büyüdüğümüz aile, maruz kaldığımız şartlar…
Hepsi bize sorulmadan önümüze koyulur.
Ve bazen bu başlangıçlar o kadar zorlu, kırıcı ve karanlıktır ki,
içimizde şu inanç filizlenir:
“Benim hikâyem zaten böyle başladı. Bundan sonrası da böyle gidecek.”
Ama bu düşünce…
Gerçeğin yalnızca bir kısmıdır.
Çünkü hikâyenin ilk sayfası, sonunu belirlemek zorunda değildir.
Ve hayat, her zaman yeniden yazılabilir.
Geçmiş Seni Belirler mi?
Evet, geçmiş seni etkiler.
Çocukluğun, aldığın yaralar, gördüğün eksiklikler…
Bunlar seni biçimlendirir.
Ama seni sen yapan tek şey bunlar değildir.
Seni asıl tanımlayan şey, bugün neyi seçtiğindir.
- Geçmişte ihmal edilmiş olabilirsin, ama bugün kendine şefkat verebilirsin.
- Sevilmemiş olabilirsin, ama bugün kendini sevmeyi öğrenebilirsin.
- Kırılmış olabilirsin, ama bugün kırılganlığınla barışabilirsin.
Sen geçmişin bir sonucu değil, bugünün bir yazarı olabilirsin.
Kurban mı, Kahraman mı?
Hayat hikâyelerinde iki temel rol vardır:
Kurban:
“Başıma bunlar geldi, bu yüzden böyleyim.”
Geçmişe saplanır, sorumluluk almaz, değişimin imkânsız olduğunu düşünür.
Kahraman:
“Başıma bunlar geldi ama ben kim olacağımı seçebilirim.”
Yarası vardır ama yürümeye devam eder.
Acısını reddetmez, dönüştürür.
Sen hangisini seçiyorsun?
Peki Bu Seçim Gerçekten Mümkün mü?
Evet.
Çünkü insan zihni ve kalbi, değişim için inanılmaz bir kapasite taşır.
Nöroplastisite dediğimiz şey sadece bir nörobilim terimi değil;
aynı zamanda umudun bilimsel adıdır.
Yani sen, düşüncelerini, duygularını, davranışlarını ve kendini yeniden inşa edebilirsin.
Ama bu bir anda olmaz.
Romanlar da sonuna bir çırpıda varmaz.
Küçük Bir Soru, Büyük Bir Dönüşüm Başlatabilir:
“Ben bu hikâyenin neresindeyim… ve nereye gitmek istiyorum?”
Belki:
- Affeden biri olmak istiyorsun…
- Güçlü, kendi ayakları üzerinde duran biri…
- Kırılganlığını kabul eden ama onunla barışan biri…
- Sevgiye daha açık biri…
- Kendini yeniden tanımlayan biri…
Her ne olmak istiyorsan, o yöne doğru atılacak tek bir küçük adım bile yeter.
Son Söz
Yaşadıkların senin suçun değil.
Ama bugün neyi seçtiğin, senin sorumluluğun olabilir.
Hikâyenin ilk bölümlerinde acı olabilir, yalnızlık olabilir, gölgeler olabilir…
Ama her hikâyede dönüm noktası vardır.
Ve o nokta, çoğu zaman karar verdiğin andır.
Şimdi dur ve kendine sor:
“Hikâyenin geri kalanında… kim olmayı seçiyorum?”
Kln. Psk. Gökçe İPEK
Yorumlar (0)
Yorum Yap