Türkiye'de son yıllarda kahveye olan talebin artması, kahve ithalatını rekor seviyelere taşıyor. Kahve tüketiminin artmasıyla birlikte kahve zincirleri ve üçüncü nesil kahve dükkanlarının sayısı da her geçen yıl yükseliyor. Sadece kahve değil, kahveyle birlikte tüketilen pastane ürünleri, tatlılar ve diğer içecekler de kahve pazarını genişletiyor.
Sektör temsilcileri, tüketici alışkanlıklarında bir dönüşüm yaşandığını ve kahvenin artık sadece bir içecek değil, bir yaşam tarzı haline geldiğini belirtiyor. Bu yılın ilk çeyreğinde, önceki yılın aynı dönemine göre kahve ithalatı miktar olarak %33,4'lük bir artışla 30 bin 300 tona ulaştı. Aynı dönemde kahve ithalatına 181.5 milyon dolar ödendi, bu da %87,7'lik bir artış anlamına geliyor.
Arabica Coffee House CEO'su Sertaç Yalçın, kahve ithalatındaki bu artışın tüketici alışkanlıklarındaki değişimden kaynaklandığını ifade ediyor. Yalçın, Türkiye'de kahvenin artık sadece bir içecek değil, bir kültür ve sosyalleşme aracı olarak görüldüğünü vurguluyor. Özellikle genç neslin kahveye olan ilgisi ve üçüncü nesil kahvecilik anlayışının yaygınlaşmasıyla birlikte tüketimin ciddi şekilde arttığını belirtiyor.
Kahve.com CEO'su Levend Aktaş ise, fiyatların bir süre daha yüksek seyretmeye devam edeceğini öngörerek, alıcıların döviz kurundaki durağanlıktan faydalanıp hammadde stoklarını artırmış olabileceğini belirtiyor. Aktaş, 2025'in ilk çeyreğinde ithalat vergilerindeki artışın tüketimdeki artışın üzerinde olduğunu ve fiyatlardaki artışın 2025 sonbaharına kadar devam edebileceğini öngörüyor.
Horeca yatırımcısı ve Fredonia Coffee kurucusu İdris Akgül, Türkiye'de özellikle son 5 yılda üçüncü nesil kahveciliğin yükselişte olduğunu belirtiyor. Zincir kahve markalarının sayısının artması, yerel butik kahvecilerin çoğalması ve evde kaliteli kahve tüketiminin artmasıyla birlikte, kahvenin artık çayla rekabet eden bir içecek haline geldiğini ifade ediyor.
Akgül, Brezilya ve Vietnam'da iklim koşulları nedeniyle üretimin zorlaştığını ve bunun da fiyatlara yansıdığını belirtiyor. Ayrıca, dolar/TL kurunun yüksek seyretmesi nedeniyle ithal kahvenin birim maliyetinin arttığını ve değer bazında artışı hızlandırdığını ekliyor. Türkiye'de kişi başı kahve tüketimi yaklaşık 1.5 kilogramla hala Avrupa ortalamasının altında olsa da, artış trendinin çok güçlü olduğunu vurguluyor.
ENC Expo Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Coşkunsoy, kahve ithalatındaki artışın temel nedeninin arz-talep dengesinin hızla değişmesinden kaynaklandığını ifade ediyor. Özellikle pandemi sonrasında kahveye olan talebin ciddi şekilde arttığını ve bu artışın sadece bireysel tüketimi değil, aynı zamanda kahve dükkanlarının sayısındaki hızlı artışı da beraberinde getirdiğini belirtiyor.
Coşkunsoy, son dönemde Brezilya ve Güney Amerika'da yaşanan iklim koşullarının kahve üretimini olumsuz etkilediğini ve Türkiye'nin bu artışın etkilerini sınırlamak amacıyla Afrika menşeli kahvelerde uygulanan gümrük vergisini sıfırladığını sözlerine ekliyor.
Yorumlar (0)
Yorum Yap